Ceyhan yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Kimin ne içtiğine hiçbir zaman karışmadık, karışmayacağız ancak geçtiğimiz günlerde CHP'nin gerçekleştirmiş olduğu sözde adalet kurultayı adı altında yapılan programda 253.000 şehidimizin kanıyla sulanmış topraklar üzerinde yapılan aleme tanık olduk. 18 Mart Çanakkale zaferi etkinliklerinde hiçbir zaman görmediğimiz ana muhalefet liderini olmadık bir zamanda adalet kurultayı adı altında görünce de şaşırdık açıkçası. Yıllar sonra sözde adalet adı altında manevi başkentimiz olan Çanakkale'ye gelen Kılıçdaroğlu etkinliklerine utanç verici kareler ile başladı. Atlet giyip kendisini halkçı addeden ana muhalefet lideri Çanakkale ruhunu anlayamamış olup aslında halktan bir kez daha ne derece uzak olduğuna şahit olduk. Çanakkale halkı da bu gerçeği gördü ki Çanakkale'nin dört bir yanına Kılıçdaroğlu'nun adaletsizliğine vurgu yapan pankartlar astılar. Bardağı taşıran son damla ise şehitlerimizin üzerinde içki masaları kurup alem yapan sözde adalet savunucuları oldu. Üstelik CHP cephesinden de yapılanları savunur şekilde demeçler geldi. Her zaman yaptıkları gibi o karelere de tiyatro deyip sıyrılmayı düşündüler ama yine çuvalladılar. Üstelik görüntüleri sosyal medyadan duyuran Grup Başkanvekilimiz Sn. Bülent Turan için görüntülerin asılsız olduğuna dair açıklamalar yapıldı. Sonrasında görüntülerin gerçek olduğu anlaşılınca CHP sözcüsü Bülent Tezcan her zaman yaptığı gibi kıvırmaya başladı. Kıvırmakla bir yere varamazsınız. Herkes gerçekleri açıkça gördü. Derhal Grup Başkanvekilimiz Sn. Bülent Turan'dan özür dilemeniz gerekmektedir. Sözde adalet kurultayının nerelere varacağını tahmin edemiyoruz. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu o toprakların üzerinde daha ne fotoğraflar göreceğiz? Çanakkale gençliği olarak utanç duyduğumuz o görüntülerin hesabını kim verecek? Göreve kaset skandalıyla birlikte gelen ve geldiğinden beri 8 seçim kaybeden ama hala ısrarla genel başkanlık koltuğunda oturan bir şahsın adalet araması da ayrıca tezat bir durumdur. Çanakkale ruhunu anlayamamış ve hiçbir zaman anlayamayacak olan Kılıçdaroğlu'nun bu rezalete bir an önce son verip iki elini başına alıp düşünmesini öneriyoruz. Düşünmesini isteyip kendisini de zor durumda bırakmak istemeyiz.”