Ak Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider geçtiğimiz hafta sonu Yenice ve Çan ilçelerindeki Ak Parti Olağan Kongrelerine katılarak partilileriyle kucaklaştı. Kongrelerde açıklamalarda bulunan Gider atlet ile fotoğraf vererek millete yakınlaşmaya çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nu nerde ve ne zaman ne giyeceğini bilmemekle suçlayan Gider, “Ak Parti bir tek yol kazası hariç yoluna hep oyunu arttırarak devam etti. Çünkü Ak Parti bu milletin derdi nedir? Onun derdiyle dertlendi ve hep gereğini yaptı. Böylece milletin partisi oldu. Bu süreçte partimiz her türlü entrika ile karşı karşıya bırakıldı. Parti kapatma davalarından tutunda, 17-25 Aralık kumpaslarına, gezi olaylarına, aklınıza gelebilecek her türlü entrikaya maruz bırakıldık. En sonda 15 Temmuz gecesi milletin meclisini, Sayın Cumhurbaşkanımızın evini bombaladılar, kaldığı oteli helikopterle bastılar. Bir söz vardır; “Şeytan taşlamaktan amentü okumaya zaman ayıramıyoruz” diye. Oysa biz her ikisine de çok şükür vakit bulduk. Geçtiğimiz süreçte hem şeytan taşladık. Hem de amentü okuduk” dedi.
“Terörü Destekliyorsunuz”
CHP’nin kendine yeni bir dil tutturduğunu kaydeden Gider şöyle devam etti; “Bu dil milletimiz tarafından itibar görmüyor. Milletimiz bunu kabul etmiyor ama söylenmesi bile gücümüze gidiyor. Diyorlar ki "biz fetöyü eleştirdik. Biz fetöye karşı durduk. Siz onları güçlendirdiniz." Hayır öyle bir şey yok. Siz fetöyü hiç eleştirmediniz. Siz bütün dini oluşumları eleştirdiniz. Siz bütün cemaatleri, bütün vakıfları eleştirdiniz. O zaman fetö de bunların arasındaydı onları da eleştirdiniz. Ama sonra baktınız ki bu bir dini yapılanma değil. Bu devletin paralel yapılanması. Bu devletin aleyhine çalışan bir yapılanma. Hemen onu övmeye başladınız. Zaman gazetesi önünde nöbet tutan ben miydim? Mit tırlarının durdurulmasını ve videoya çekilmesinin kayıtlarını basına ben mi sızdırdım. Yani sen terör örgütüne sonuna kadar destek oldun. Bütün İslami oluşumlar gibi o zaman cemaate karşıydın. Biz cemaat ile terör örgütünün ayrımını yapabilen bir partiyiz. Siz de yapabiliyorsunuz. Terörü destekliyorsunuz. Cemaatlere karşı çıkıyorsunuz aramızdaki fark bu.
“Neyi Ne Zaman Giyeceğinizi Bilmiyorsunuz”
Şimdi yeni bir şey yapıyorlar Çanakkale’de. Adalet Kurultayı. İsmi de çok güzel. Bizim içinde olamazsa olmaz. “Adalet”. Çünkü partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi. İnşallah orada adaleti ararlar diyorduk ama ilk günden fiyaskoyla sonuçlandı. Biz seviniyorduk Yasin-i Şeriflerle başladılar diye. Fakat daha sonra küfürlerle, bağırarak çağırarak devam ettiler. Bunların adalet falan bildiği yok. Çünkü bunların memleketi bildiği yok. Bir fotoğrafları çıktı, atletle. Hani bunların ağa babalarına demişler ya, “Dinden imandan çok uzağız. Kürsüye çıkında biraz sizde dinden imandan bahsedin.” Çıkmış konuşmasını yapmış inmiş. Demişler ki, “Hani yine hiç dinden imandan bahsetmedin. E demiş Allahaısmarladık dedim ya.” Çünkü onların anladıkları bu kadar. Allahaısmarladık dediklerinde dini bir argüman kullandıklarını sanıyorlar. İşte şimdi bunlarda millete yakın olmayı atletle fotoğraf vermek olarak anladılar. O fotoğraf çok anlamlı olurdu. Gerçekten atlet ile çekilmiş bir fotoğraf çok makbul olurdu. CHP’yi bir tık yukarıya taşır. Çıta atlatırdı. Ne zaman olsaydı? 15 Temmuz gecesi olsaydı. Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi gömleğini, ceketini giymeye vakit bulamadan atleti ile sokağa fırlasaydı, milletinde başının tacı olurdu, bizimde başımızın tacı olurdu. Ama kendisi o gece, çok ilginç ve düşündürücüdür. Ankara’dan İstanbul’a geliyor. Bir güzel duşunu alıyor, traşını oluyor. Gömleğini, kravatını giyiyor. Terliğini giyiyor, bekliyor. Birileri de fotoğrafını çekiyor. Acaba o fotoğraf ne için lazımdı. O anda neyin haberini bekliyordu da o fotoğrafı çektirdi. Acaba o fotoğraf yarın, öbür gün kendi zaferlerinin fotoğrafı diye mi kullanılacaktı? Sen orada takım elbise, burada atlet ile fotoğraf çektirirsen bu milleti hiç anlamamışsın demektir. Çünkü bu millet atlette giyer, takım elbisede giyer. Ama neyi nerede giyeceğini iyi bilir. Sizin probleminiz işte bu. Neyi ne zaman giyeceğinizi bilmiyorsunuz. Çünkü bu milleti tanımıyorsunuz.” dedi.