Dereköy, yaptığı araştırmalardan biri olan “Atatürk ve 1933 Üniversite Reformu” konusunu dernek üyeleri ile paylaştı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. F.Sefa Dereköy, Çanakkale Aydınlar Ocağı Derneği tarafından hazırlanan, İlim Kültür Toplantısına konuşmacı olarak katıldı. Dereköy, Yaptığı “Atatürk ve 1933 Üniversite Reformu” araştırmalarını aydınlar ile paylaştı. Dereköy, Son dönemlerde yap boz tahtasına dönüşen Türk Eğitim sisteminin derinliklerine inerek, ilk üniversitenin yıllarını araştırdı. Özellikle Osmanlının son dönemlerindeki eğitim değişikliklerini inceleyen ve 1933 yılında Atatürk Tarafından kurulan İstanbul Üniversitesinin kurulduğu yıllardaki reformlar hakkında bilgiler verdi. Liyakate dayalı yönrtiğcilerin başa gelmediğini eleştiren ve Mustafa Kemalin başarılarını örnek gösteren Prof. Dr. Sefa Dereköy "Bizim üç tane mucizemiz oldu birisi Rusya'da Bolşevik'in başladığı dönem diğeri ise 1923 mucizesi bir de 1933 mucizesi diye üst üste rabbim bu millet acımış. Gazi ne demek. 1910'laedan 1922 yıllra kadar canını ortaya koymuş Gazi Mustafa Kemal'den bahsediyoruz. Bir gece cephede nöbet beklememiş, bir gecede ölüm korkusu yaşamamış insanların gaziyi eleştirmesine bu milletin dur demesi lazım.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale Ruhunu anlatırken şunları söylemiş 'Karşılıklı siperler arasında sekiz metre var yani ölüm muhakkak, Siperdekiler ölenleri görüyor ve öleceğini biliyordu. Okuma bilenler ellerinde Kuran-ı kerim okuyarak cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bir Türk askerindeki ruh kuvveti emin olabilirsiniz ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur' diyor. İşte Atatürk askeri böyle tanıdığı için kurtuluş savaşını başlatmıştır. Kimi siyasetçisi, Bilim adamı bu toplumu küçümseyerek hiçbir yere gidemez. Bu güzellik toplumun kanında var. Eğitimsizlikle, fukaralıkla bu toplumu hiç bir zaman küçümsemememiz lazım. Bu ruhlar bizzat tehlikeler atlatarak savaştan çıkmışlar. Bugün bir gece hastanede nöbet tutmamış insanlar hastane yönetmeye kalkıyorlar. Hastanede bir gün hasta bakmamış insanlar, hastaneye sahip çıkıyorlar. Bu haksızlıktır. Bu tür örnekler kaybettiğimizin ve toplumun ne düzeye geldiğinin göstergesidir" dedi.
Yöneticilerin tavrını da eleştiren Dereköy "Bugün ülkede kültür ile eğlence karışmış durumda, Kütüphane, dergi, dernekler yok oluyor. Gençleri nereye çağıracağız? Çanakkale'de bugün 50 bine yakın çğrencimiz var sosyal anlamda nereye gidecek bu çocuklar? Bu da şehrin problemi. Üniversitede istediğiniz kadar reform yapın, eğer aydın bir toplum olmasa çevresinde üniversite istediği yere gelemez. Bilim hakkı söyleyen bir dil ister. Hakkı dinleyecek bir kulak ister. Kimi dinleyecek? Bugün bakıyorum. Adam Çanakkale şehrinde yönetici, sürekli halkının içinde ama bir kere gelip de hocasının nabzını tutmamış. Böyle olunca da vizyon olarak hiçbir şey yapamıyorlar. Onun için hakkı dinleyen bir kulak, düşünen bir beyine ihtiyacımız var" dedi.