Eğitim

ÇOMÜ REKTÖRÜ MURAT: TERÖR DÜŞÜNCESİ ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi(ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Anayasa Mahkemesi'nin, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' metnine imza atan 10 akademisyenin 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan verilen cezanın ardından yaptıkları bireysel başvuruda 'hak ihlali'...

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi(ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Anayasa Mahkemesi'nin, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' metnine imza atan 10 akademisyenin 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan verilen cezanın ardından yaptıkları bireysel başvuruda 'hak ihlali' kararı vermesini değerlendirerek,"'Terör düşüncesi özgürlük değildir'. Terörle mücadele eden devleti suçlayan açıklamalar yapmak, dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak kabul edilmez" dedi.
 
Anayasa Mahkemesi(AYM), geçen 26 Temmuz günü, 'Barış Bildirisi' olarak adlandırılan 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriyi imzaladıkları için ceza verilen 10 akademisyenin yaptıkları bireysel başvurusunda 'hak ihlali' kararı verdi. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, üniversitesinin resmi web sitesinden 'Terör düşüncesi özgürlük değildir' başlıklı yazılı basın açıklaması yaparak,  Anayasa Mahkemesi'nin kararını eleştirdi. Murat, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
 
"Düşünce özgürlüğü, ileri demokrasinin ve insan haklarının en önemli değerlerindendir.
 
Üniversiteler, bu değerlerin yılmaz savunucusudur. Ancak, evrensel normlarda ve kamu vicdanında yer bulamayacak mahiyetteki illegal düşünceler bu kategoride değerlendirilemez. Bunların en başında da terörü ve terörün uzantılarını meşru göstermeye yönelik düşünceler gelmektedir. Bu kapsamda terörle mücadele eden devleti suçlayan açıklamalar yapmak, dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak kabul edilmez. Terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı ve ülkemizi karalamayı amaçlayan her türlü kurum, organizasyon ve inisiyatif esasında ifade özgürlüğüne de zarar vermektedir. Hukukun üstünlüğü için Anayasa Mahkemesi'nin, Türk milleti adına verdiği kararların evrensel hukuk kurallarına ve kamu vicdanına uygun olması büyük önem taşımaktadır. Devletin terörle yoğun ve özverili şekilde mücadele ettiği bir dönemde, mahkeme üyeleri arasında çoğunluk görüşü oluşmayan bu karar, kamu vicdanını rahatsız etmiştir."
 
10 Ocak 2016’da ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisi bin 128 akademisyenin imzası ile yayımlandı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2 bin 212 oldu. Akademisyenler hakkında ‘terör örgütü propogandası yapmak’ suçlamasıyla dava açıldı. 5 Aralık 2017’den bu yana devam eden yargılamalar kapsamında 195 akademisyen hapis cezası ile cezalandırıldı. 35'inin mahkumiyet kararı ertelenmedi.