Kurtuluş Savaşı ateşinin yüreklerde yakılıp, milletçe yeniden doğuşumuzun başlangıcıdır Çanakkale. 18 Mart’ta, Çanakkale’nin denizden geçilemeyeceğini kavrayan itilaf devletleri, 25 Nisan 1915’te Çanakkale’yi karadan geçmeyi denemişler ve aylarca süren kara savaşı sonunda Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordumuzun direnci ile Çanakkale’yi karadan da geçemeyeceklerini anlamışlardır. Çanakkale m uharebelerinde sergilenen destansı direniş, Mustafa Kemal’in emperyalizmin bağrına bir hançer gibi saplanacak kararlarının daha kolay kavranmasına da vesile olmuştur. Çanakkale bir diriliştir. Kuva-i Milliye ruhunun mayasıdır. Milli Mücadelenin ve zaferin ardından kurulacak Cumhuriyetin habercisi ve Türkiye Cumhuriyetinin ön sözünün yazıldığı yerdir. Çanakkale kahramanları ile birlikte dövüşen Mustafa Kemal Atatürk, savaştan 20 yıl sonra 1934’de onlar için şöyle söylemiştir. “Burada yatan şehitlerimiz, Sizleri hürmet ve şükranla anıyoruz. Siz olmasaydınız ve siz göğüslerinizi çelik kalelerle siper etmeseydiniz Boğaz açılır, İstanbul işgal edilir, vatan toprakları istila ya uğrardı.”
Bu duygularla,
Çanakkale savaşlarının 105. Yıl dönümünde başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.