Çanakkale'nin Eceabat İlçesi'ne bağlı Kocadere Köyü'nde, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nın Kocadere Kamp Alanında düzenlenen CHP'nin Adalet Kurultayı'na, ülkenin dört bir yanından gelen yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Katılımcılar alanda sık sık "Hak, Hukuk Adalet" sloganları attı. Kurultay açılışı öncesinde Kılıçdaroğlu ve kurmayları, Şehitler Abidesi'ndeki törenle şehitleri andı. Burada Atatürk Anıtı'na üstünde 'Adalet' yazılı çelenk sunan Kılıçdaroğlu, şehitler için saygı duruşunda bulundu. Sembolik şehit mezarlarına karanfil bıraktı, şehitler için dua etti. Kartal Belediyesi'nin organizasyonuyla 8 canlı manken, 'Adalet' temalı performans sergiledi. Alanda hiç parti bayrağı yer almadı. Sadece Türk bayrakları ve üzerinde Atatürk'ün resminin yer aldığı Türk bayrakları bulundu. Adalet Kurultayı Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Adalet Kurultayı'nın açılış konuşmasına, "Hakkı, hukuku ve adaleti bu güzel ülkeye getirmek benim boynumun borcudur" sözleriyle başladı. Çanakkale'nin önemine değinen Kılıçdaroğlu, "Bu toprakları sıkarsanız şüheda fışkırır. Çanakkale'deyiz, şehitlerle kucak kucağıyız. Çanakkale'yi geçilmez yapanların, Çanakkale Destanı'nı yazanların topraklarındayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ön sözünün yazıldığı topraklardayız. Türkiye'nin bütün illerinden, bütün görüşlerinden, bütün inançlarından insanlarımız bu topraklarda kucak kucağa yatıyor. Bu memleketin acıyla, kanla, gözyaşıyla kurulduğunu Çanakkale bize hatırlatıyor" dedi.
"SİZ BU GÜZEL ÜLKEYİ İNŞA ETTİNİZ"
Adaletli bir Türkiye istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biz biriz, biz bütünüz, biz vatanseveriz, biz bayrağımızı, insanımızı seviyoruz. Biz insanlarımız arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. Biz görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun bütün insanlarımızı kucaklıyoruz. Biz toplumda gerginlik istemiyoruz. Biz kavga istemiyoruz. Biz kendi ülkemizde huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz adaletli bir Türkiye istiyoruz" diye konuştu. 1915'te Çanakkale destanının yazıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Çanakkale Geçilmez Destanı yazıldı. Ama fazla sürmedi. 3 yıl sonra Çanakkale'den tek bir mermi bile atmadan düşman gemileri İstanbul'a girdi. Dolmabahçe'nin önünde demirlediler, başkenti ele geçirdiler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale'de kapattığı bir sayfayı 1919'da, 3 yıl sonra yeniden açtı. Yeni bir mücadelenin öncülüğünü yapmaya başladılar. Samsun'u, Havza'yı, Erzurum'u, Sivas'ı geçti. Kuvayı Milliye örgütledi. Bugün 26 Ağustos, 1922'de başkomutanlık meydan savaşının başladığı gündür bugün. Bugün, başkomutanlık meydan savaşına katılan ve şehit olan, hayattaysa gazilerimiz tamamına şükran borçluyuz. Tamamına Allah'tan rahmet diliyoruz. Tamamına diyoruz ki, siz bu güzel ülkeyi inşa ettiniz. Siz kanlarınızla, gözyaşlarınızla bu güzel ülkeyi bize emanet ettiniz. Onlara her zaman her zaman şükran borçluyuz. Herkese, her insana saygı duyduğumuz gibi bu ülke için kanını veren, canını veren herkese şükran borçluyuz"
NAZIM HİKMET'İN 'DAVET' ŞİİRİNİ OKUDU
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet'in 'Davet' şiirini okuyarak, "Evet bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine nasıl yaşayacağız. Adalet Kurultayımızın ana teması bu. Biz farklılıklarımızla bir arada bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçisine nasıl yaşayacağız? Bunun temeli nedir? Sihirli sözcük nedir? Bunun temeli, sihirli sözcüğü adalettir. Adalet içinde hep birlikte huzur içinde yaşayacağız. Bizim adalet mücadelemizin temel nedeni de budur. Biz adalet mücadelesini aslında yeni başlatmadık. Bu mücadele, insanlık tarihi kadar eski bir mücadeledir. İnsanlık tarihi adalet mücadelesiyle geçmiştir. Bundan sonrada geçecektir" diye konuştu.
"20 TEMMUZ'DA BAŞKA BİR DARBEYİ YAPANLARA KARŞIYIZ"
Adaletsizliğin temellerinden birisinin 15 Temmuz darbe girişimi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "O darbe girişimine karşı duran, o darbe girişimini savuşturan parlamentoda görev yapan milletvekillerine, hayatlarını kaybeden 250 şehidimize ve gazilerimize de şükran borçluyuz. Hiç kimse unutmasın bu ülkede adaleti, hakkı ve hukukunu ve demokrasiyi savunan herkese ama herkese şükran borçluyuz. Ama şu gerçeği de hepimiz bilmeliyiz, bu ülkenin insanları iki 15 Temmuz olduğunu unutmasınlar. Birinci 15 Temmuz halkın 15 Temmuz'udur, darbeye karşı direnen halkın. O halkı saygıyla anıyoruz biz. 250 şehidimizi ve gazilerimizi anıyoruz. Birde sarayın 15 Temmuz'u var. Karşı çıktığımız Sarayın 15 Temmuz'udur. 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip 20 temmuz'da başka bir darbeyi yapanlara karşıyız. Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız. Mücadeleyi nasıl başlattık? Sarayın 15 Temmuz'u ve 20 Temmuz'dan sonra bir darbe gerçekleşti. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Mazlum insanlar, hiçbir günahı olmayan insanlar mağdur edildiler. Binlerce akademisyenin görevine son verildi. Hapishaneler gazetecilerle dolduruldu. Bu gerçekleri unutmadık, unutmayacağız. Her yerde her ortamda bunları söylemeye devam edeceğiz. Milletvekilleri hapiste, Enis Berberoğlu, hiçbir suçu ve günahı olmayan Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur" dedi.
'CHP ÜZERİNDEN OPERASYONU NASIL GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ' ARAYIŞINDALAR"
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutukluluğuna tepki gösteren Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Herkesin bildiği, istisnasız bütün gazetelerin yazdığı MİT TIR'ları meselesi. Devlet sırrı sayılarak Enis Berberoğlu, gözaltına alındı. Kaçacak, diye tutuklandı. Müebbete mahkum edildi. İyi hal nedeniyle 25 yıl ceza verildi. Sormak gerekir. Bütün dünyanın bildiği, herkesin bildiği, 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır? Enis Berberoğlu, bugün cezaevinde. Enis Berberoğlu'na 'Adalet Kurultayı'ndan adaletli selamlarımızı gönderiyoruz. Suçsuz yere yatıyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı var; MİT TIR'ları olayı devlet sırrı değildir, diye. Enis Berberoğlu'nu casuslukla suçlayacaksın devletin bütün sırlarının saklandığı kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın ve devletin bütün sırlarını FETÖ örgütüne vereceksin. Şimdi sormak gerekiyor. Devletin harim-i ismetine girenlere hiçbir şey yapmayacaksın, devletin bütün sırlarını terör örgütüne vereceksin ama dönüp dolaşacaksın, Enis Berberoğlu'nu suçlayacaksın. Niçin? 'CHP üzerinden bir operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz' arayışındalar. Buradan, Çanakkale'den sesleniyorum. Siz yalnız değil; 7 kişi, 77 kişi, 77 bin kişi kaç kişi gelirseniz gelin. CHP olarak dimdik, kaya gibi duracağız. Asla ve asla ödün vermeyeceğiz. Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zulme, zalime teslim olmayacağız; çünkü biz çok iyi biliyoruz ki haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz, onların şeytanlıklarına asla boyun eğmeyeceğiz"
Ankara'dan İstanbul'a hak, hukuk ve adalet diyerek yürüdüklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Yürüyemez, yürüyemezsiniz' dediler yürüdük. 'Yolda kalırsınız' dediler yürüdük. Hakkı, hukuku ve adaleti savunmak için yürüdük. Ama bize şunu asla söyleyemediler. 'Kardeşim yürüyorsunuz da bu ülkede hukuk, adalet var niye yürüyorsunuz' diyemediler. Çünkü biliyorlardı ki bu ülkede hak da yok, hukuk da, adalet de yok. Biz hakkı hukuku ve adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük. Dolayısıyla biz Adalet yürüyüşümüze aynı kararlılıkla aynı azimle devam edeceğiz. Bu ülkede hak da yok, hukuk da yok, adalet de yok. Düşünün, yoksul bir ailenin eğitim harcamalarıyla varlıklı bir ailenin eğitim harcamaları arasındaki fark 78 katına çıkmış. Sormak gerekir bu mudur adalet. Gariban bir aile boğazından kesiyor çocuklarına eğitim verdiriyor. Sınavlara hazırlıyor, sonra birileri geliyor öğrenci seçme yerleştirme merkezinden sınav sorularını çalıyor. O sınav sorularını hiçbir alın teri dökmeden birilerine dağıtıyorlar. Onlar sınavı kazanıyor. Emek harcayanlar, bekleyenler çocuğun sınava girdi sınavı kazanacak diye umutla bekleyenlerin hiçbiri, ama hiçbirisi doru dürüst bir yeri kazanamıyor. Sormak gerekiyor, bu mudur adalet. O sınav sorularını çalanların sırtı sıvazlandı. Hiçbir soruşturma açılmadı. Eleştirenlere de ne yapıyorsunuz böyle bir şey yoktur denildi. Sormak gerekir bu mudur adalet" dedi.
AYM'YE ÇAĞRI
Bir anket sonucuna göre, toplumun en az yüzde 82'sinin ülkede adalet olmadığına inandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesi, dokunulmazlığı kalkan vekillerin tutuklanmalarının doğru olmadığı yönünde bir karar verdi. Dedi ki 'Milletvekilleri yargılanabilir; ama bunlar tutuklanamazlar'. AYM'nin bu kararına rağmen hala bugün çok sayıda vekil tutuklu; çünkü sarayın iznine bağlı bunların serbest bırakılmaları. Buradan Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerine de sesleniyorum. Siz gerçekten hakimseniz, gerçekten yargıçsanız, gerçekten verdiğiniz kararların arkasında onurluca durmak istiyorsanız bir an önce kararlarınızı yeniden verin" dedi.
"SABAH AKŞAM ATLETİMLE UĞRAŞACAĞINA 142 MİLYAR DOLAR'I ÜLKENİN ÇİFTÇİNE VER"
İsim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bankalara yaptığı faiz çağrısını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Birileri faize karşıyım' diyor. 'Faiz çok yüksektir' diyor. Son 15 yılda, bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp, bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına 142 milyar doları bu ülkenin çiftçine, köylüsüne, emeklisine versene. Devleti yöneten, FETÖ'ye dönüyor 'Ne istediniz de vermedik' diyor. Her istediklerini verdiler. 'Okul', dediler; okul verdiler. 'Müsteşar', dediler; müsteşar verdiler. 'Vali' dediler; vali verdiler. 'General' dediler; general verdiler. Peki kardeşim, FETÖ'nün her istediğini verdin. Bu ülkenin çiftçisi istedi, vermedin. Emeklisi istedi, vermedin. Taşeron işçisi istedi, vermedin. Memuru istedi, vermedin. FETÖ ne istediyse apar topar, hepsini verdin. Sen, vatansever değilsin kardeşim. Son 15 yılda, geldiğimiz noktaya bakın. Hırsızlık, yolsuzluk yapanlar, kul hakkı yiyenler bu ülkede muteber kişi olmaya başladı. Eğer kul hakkı yemiyorsanız hırsızlık ve yolsuzluk yapmıyorsanız 'Bunlardan iş olmaz. Bunlar devleti yönetemezler. Devleti yönetmek için cin gibi olmak lazım' bu anlayışı topluma yerleştirmeye başladılar. Biz hak, hukuk, adalet derken onlarından bu algısını yıkmaya çalışıyoruz" dedi.
"İNANCI SİYASETE MALZEME YAPMAYACAĞIZ"
İlk hedeflerinin hak, hukuk ve adalet olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Görüşlerimiz farklı olabilir; ama hepimiz demokrasi istiyoruz. Bütün sorunlara hak, hukuk ve adalet penceresinden bakacağız. Bunun için yargı bağımsızlığını kesinlikle sağlayacağız. Yargı, siyasi otoritenin de bir başka vesayetin de egemenliğinde olamayacak. Yargı; hakkı, hukuku ve adaleti savunacak; adalet dağıtacak. Adaletli bir yargıyı her zaman her ortamda savunacağız ve yeniden ama yeniden inşa edeceğiz. Medya özgürlüğünü birlikte sağlayacağız. Gazeteciler özgürce yazacak. Hiçbir gazeteci korkarak, eline kalemi almayacak. Her gazeteci, 'Ben Türkiye Cumhuriyetinde hakkın ve hukukun egemen olduğu bir düzende yazımı yazıyorum' diyecek. 'Ben siyasi otoriteyi, hükümeti, haksızlıkları rahatlıkla eleştirebiliyorum' diyecek. Hep birlikte din ve vicdan özgürlüğünü sağlayacağız. Hiç kimseyi inancından ötürü ötekileştirmeyeceğiz. Hangi inançtan olursa olsun, her inanca saygı duyacağız. İnancı hiçbir zaman siyasete malzeme yapmayacağız. Hep birlikte, devlette liyakati sağlayacağız. İşi ehline vereceğiz. Kışlaya, camiye, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız. Toplumu ayrıştıran, toplumu bölen, toplumda gerginlik yaratan bütün unsurları siyasetin dışında tutacağız" dedi,
"ORTADOĞU'DA BARIŞ OLMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Adaletin ölçülerinden birinin de barışçıl dış politika olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da kan akıyor. İnsanlar birbirine öldürüyor. İki taraf da 'Allah Allah' diye birbirilerini öldürüyor. Bunların eline silahlar, Türkiye'den gidiyor. Bu tabloya da son vereceğiz. Ortadoğu'da barışın olmasını sağlayacağız. Bize emanet edilen barışçıl dış politikayı yeniden inşa edeceğiz. Bu ülkenin kurucusu savaş meydanlarından geldi. Bu ülkenin kurucusu şunu söyledi. 'Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir'. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Yurtta barış, dünyada barış' dedi. Bütün bunları, birlikte yapacağız. Birlikte kazanacağız. Ben kazanacağım. Siz kazanacaksınız. Türkiye kazanacak. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, Ortadoğu, Avrupa Birliği, Rusya, İngiltere kazanacak. Herkes kazanacak; çünkü Türkiye bölgesinde de dünyada da lider ülke olmayı hak ediyor. Türkiye bölgesinde de dünyada da demokrasisine imrenilen bir ülke olacak. Bunun için hep birlikte çalışacağız. Demokrasi paydasında, birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele, kutlu bir mücadeledir. Bu mücadelenin ruhunda Çanakkale vardır. Bu mücadelenin ruhunda Kuva-i Milliye'nin ruhu vardır. Bu mücadeleyi en iyi anlatan Nazım Hikmet'tir. Diyor ki 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'. Biz hep birlikte bir ağaç gibi tek ve hür olacağız; ama bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız" dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından insan hikayeleri ve yaşanmış olaylar bölümüne geçildi. Bu bölümde ilk olarak sahneye CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu gelerek, bu süreçte yaşananları anlattı. Adalet Çalıştayı, 29 Ağustos Salı gününe kadar Adalet temalı çok sayıda çalıştay ve panel ile sürecek.
Kaynak: DHA