20 Ekim Cuma günü düzenlenen kahvaltı programına Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, Belediye Başkan Yardımcıları Özleyiş Çetin ve Ali Sürücü, birim müdürleri, Mahalle ve Köy Muhtarları katıldı. Etkinlikte konuşan Başkan Gökhan; “Son yasal değişikliklerle belediyemizde de bir muhtarlık birimi oluşturduk. Sizlerin merkez ilçedeki muhtarlarımızın taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Önümüzde bir süreç var. Çanakkale’nin de bir bütün şehir olma durumu söz konusu. Buy durumda köy muhtarlıklarımız mahalle muhtarlığı olma durumuna dönüşecekler. Ben bu anlayışa karşı bir duruşum var. Ben tam tersine yerel yönetimlerin bugünkü konumunu muhafaza etmelerini, bütçelerini oluşturmalarını ve bütçelerini de kendi organları tarafından köyde harcamaları taraftarıyım. Yine bu bağlamda daha önce kapanmış olan belde belediyelerinin de kapanmasına karşıyım. Keşke diğer civar köylerde o belediye hizmetlerinden yararlanması sağlanabilseydi. Mesela Kumkale Belediyesini kapatmak yerine, diğer köylerinde bu belediye sınırları içerisine alınması sağlansaydı” dedi.
Başkan Gökhan; “Yerel yönetimlerin merkezileşmesi demek, hizmetlerin daha yavaş ve bürokratik süreçlerden geçmesi anlamına geliyor. Bu bağlamda köy muhtarlıkları çok önemlidir. Bu yasada ne yazık ki köy muhtarlıklarımız mahalle muhtarlıklarına dönüşecek. Buna hazırlıklı olmak zorundayız. Biz, yine sanki bütün şehirmiş gibi muhtarlık birimimizi kurduk. Hizmetleri köylerimize götürmeye çalışıyoruz. Bundan böyle daha fazla hizmet götürmek için birimimiz daire başkanlığı seviyesine çıkacaktır. Muhtarlarımızın Çanakkale’de bir bina talebi vardı. Bununla ilgili girişimlerimizi tamamladık. Köprübaşında güzel bir binamız olacak. 50 kişilik bir toplantı salonu ve ofisi olan muhtarlara uygun bir bina projesini hazırladık. Bununla ilgili kurul projeyi onayladı. Bizde 2018 bütçesini hazırladık ve bütçeyle birlikte proje hayata geçecek. Projeyle Destek Hizmetleri Müdürlüğümüz ilgileniyor. 2018’in başında hemen ihaleye çıkacak. Prefabrik bir bina olacağı için çabucak tamamlarız. Diğer hizmetleri de yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Köyden kente göçün tarımı olumsuz etkilediğini belirten Başkan Gökhan; “Maalesef köyden kentlere bir göç var. Gençlerin köyde kalması ve orada yaşamlarına devam etmeleri için devlet tarafından projeler üretilmesi gerekir. Tam tersine geriye dönüşü sağlamak zorundayız. Köyden göç demek tarımda zafiyet demek. Tarımda zafiyet ne getirdi. Samanı ithal alıyoruz, mercimeği ithal alıyoruz, en ayıplardan bir tanesi mercimek ithalidir. Mercimek bize ait, Türkiye’ye ait bir üründür. Nohudundan, pirincine kadar birçok ürünü ithal eder hale geldik. Birde ‘dünyadan destekler veriliyor’ deniliyor. Ama buradaki en önemli konulardan bir tanesi de ürünü üretilirken ki maliyetlerini düşüremiyoruz. Mazotu, gübreyi, ilacı dolara bağlı olarak hala pahalı alıyoruz. Maliyet açısından da sıkıntımız var. Dolayısı ile çiftçi para kazanamayınca çocuğunun da köyden gitmesi için uğraşıyor. Köylerin alt yapılarında sıkıntılar var. Bu bağlamda tarımı dışlamak bize pahalıya mal oluyor” dedi.
Başkan Gökhan; “Amerika dahil Avrupa ülkeleri tarım üzerinden ciddi yatırımlar ve sübvansiyonlar yaparlar. Tarımı güçlü tutmak için ellerinden geleni artlarında koymazlar. Hollanda’nın yüz milyarı aşan tarım ihracatı varken, Türkiye’nin 10 milyon doları aşmayan ihracatı var. Dolayısı ile gençlerin köylerde kalması için belediye olarak da bir şeyler yapmamız gerektiğine inanıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatifler kurarak çok ciddi destekler sağlıyor. Kooperatifleşmeye de önem vermemiz lazım. Biz bu noktada hep korktuk. Kooperatifleşme dediğimiz zaman tüylerimiz diken diken oldu. Kooperatif demek güç birliği demek. Biz, bundan kaçtık. Hatta bir aralar kooperatif dediğimiz zaman Komünist diyorlardı. Kooperatif bir bütünlüktür. Düzgün, iyi örgütlenmiş bir kooperatifin çok ciddi faydaları olur. Mesela yağlı tohumlar kooperatifi, orada bize bir bedel ödüyorlar, sonra yeni sistemde kar payı dağıtacaklar. Yani kooperatif kar ettiği zaman kar payı dağıtılacak. Geçmiş yıllarda ürün üretimi arttığı zaman fiyat farkı veriyorlardı. Tüccar vermiyordu. Bu çok önemli bir katkı olduğu için kooperatifleşmeyi ön plana almamız lazım. Hatta kooperatifleşenlere idari destek verilmesi lazım ki o güç birliği alıcıya karşıda bir güç birliği sağlasın” dedi.
Başkan Gökhan; “Domateste başımıza gelenleri biliyorsunuz. Adam istediği yerden biçiyor. Halbuki toplu alanımız olsa, buzhanemiz olsa kurabilsek, ürünlerimizi muhafaza edebilsek, ona göre satabilsek. Şu anda İstanbul’da en pahalı domates, Çanakkale domatesi. Ancak burada domates fiyatları yerde sürünüyor. 30 kuruşa domates veriyoruz. Tarım kendi başına bırakılamayacak kadar önemli bir konudur. Herkes kendi başına çalışmak zorunda kalırsa başarılı olmak mümkün değildir. Ancak hem üretim hem de pazarlama açısından bir arada olunursa çok ciddi başarılar alınacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Son olarak Çanakkale’de yapılmak istenen siyanürlü altın çalışmalarına karşı mücadelenin önemini vurgulayan Başkan Gökhan; “Çanakkale’nin yüzde 56’sı ormandır. Özellikle Kazdağları, Yenice, Ayvacık gibi orman açısından önemli yerlerdir. O bölgeler aynı zamanda oksijen deposudur. Yani sağlık turizmi için çok önemli yerlerdir. Bu bağlamda bizim Çanakkale’nin o alanlardaki avantajlarını da kullanmamız lazım. Ancak biz burada altın çıkartmaya ve doğayı tahrip etmeye çalışıyoruz. Siyanürlemeye, sularımızı kirletmeye çalışıyoruz. Hep birlikte karşı çıkmamız lazım. Doğamızda olan her şey bizi de etkiliyor. Bunun arkasında altın işleme konusunda girişimler var. Bunlara karşı çok önemli bir mücadele yapmaya çalışıyoruz. Bu bakımdan bu konuda bilinçli olmamız, köylerimizi korumamız lazım. Köy nüfuslarımızın azalmaması lazım. bunun için ne gerekiyorsa yapmamız ve projeler üretmemiz lazım. Bunu üretirken de bizlerin görevi sizlere destek olmak. Bu bağlamda projeleriniz olursa elimizden gelen destek ve çabayı yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum” dedi.
Başkan Gökhan’ın ardından konuşan Çanakkale Milletvekili Erkek ise; “Muhtarlıklarımız gerçekten çok önemli. Çünkü sizler demokrasinin temelisiniz. Seçilmiş insanlarsınız, azalarınız ile birlikte seçiliyorsunuz. Köylerinizde mahallelerinizde seçilmiş insan olarak demokrasi kültürünü yerleştirmeye oradan başlatılıyorsunuz. Ankara’da bizim üzerimize düşen görevlerde var. Muhtarlıklarımızla ilgili hükümler mevzuatta çok dağınık. Birçok kanunda muhtarlıklarımız ile ilgili hükümler var. Muhtarlıklarımız ile ilgili özel kanun çıkartmamız lazım. Muhtarlıklarımızı mutlaka güçlendirmemiz lazım. Bu demokrasimiz ve geleceğimiz için çok önemli. Ayrıca katılımcı demokrasiye önem veren çok önemli bir belediye başkanımız var. Muhtarlıklarla ilgili karar süreçlerinde muhtarlarımız mutlaka katılmalı. Karar süreçlerinde muhtarlarımız yer almalı” dedi.
Erkek; “Her şeyden önemlisi, çok güzel bir yerde yaşıyoruz. Biz Çanakkale’yi gözümüzün bebeği gibi korumak zorundayız. Bunu hep birlikte yapmak zorundayız. Çocuklarımıza güzel, temiz bir Çanakkale bırakmak zorundayız. Bizim bölgemizde maalesef doğa ve çevre ile uyumlu olmayan projelere imza atılmak isteniyor. Tek su kaynağımız Atikhisar barajımız, onun üzerinde koruma alanı içerisinde bir Kanadalı şirket siyanürlü altın madenciliği için Çanakkale İl Özel İdaresi’ne başvurdu. Ben bunu Çanakkale Milletvekili olarak yakından takip ediyorum. Ama iktidar Milletvekilleri, Çanakkale Valiliğimizi de sorumluluğa davet ediyorum. Buna izin verilirse tek su kaynağımız olan Atikhisar Barajımız yeraltı ve yerüstü sularımız ciddi bir tehdit altına girecek. İşte bu mücadeleyi muhtarlarımız ile birlikte yaparsak o zaman başarılı oluruz. Sizler köylerinizde, mahallelerinizde doğru tavırlar koyarsanız bizlerde sizlerin yanında gerekli mücadeleyi yaparsak o zaman çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakabiliriz. Bu bizim sorumluluğumuz. Bu bilinçle hareket etmeliyiz” dedi.
Konuşmaların ardından Fevzipaşa Mahallesi Muhtarı Ramazan Işıldak’ın konuğu olarak kahvaltıya katılan Türkiye Roman Dernekleri Konfederasyonu Teşkilattan Sorumlu Başkanı Kamber İşçi, Başkan Gökhan’a roman derneklerine verdiği destekler nedeni ile plaket takdiminde bulundu. Kahvaltı programı, çay eşliğinde yapılan sohbetin ardından sona erdi.


Kaynak: Haber Merkezi