KAZ DAĞLARI’ndaki ormanlarda yetişen ve bilim insanlarınca kanserli hücreleri tedavi etme potansiyeli olduğu belirlenen siyah bal, Amerika’daki 8. Uluslararası Bal Yarışması’nda kategorisinde birinci seçildi. Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit'in Amerika'da bir tıp dergisinde yayımlanan makalesinde ise, kanseri tedavi edici potansiyeli anlatıldı. Arı yetiştiricisi Gökhan Aydoğdu, Türkiye'nin konuştuğu 'mucize bal' üretimini anlattı. Aydoğdu, balın arılar tarafından kestane, meşe palamadu ağacının yaprakları, pelitler ve Kaz Dağları’nın endemik bitki türlerinden üretildiğini söyledi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Koçyiğit liderliğindeki 9 kişilik ekibin 1,5 yılda tamamladığı araştırma, siyah balın kanserli hücreleri tedavi etme özelliği olduğunu ortaya koydu. Geçen haftalarda Amerika'daki Integrative Cancer Therapies (ICT) adlı tıp dergisinde yayımlanan Koçyiğit'in yazdığı makalede, siyah balın kanseri tedavi etme potansiyeli olduğuna dikkat çekilince Türkiye siyah balı konuşmaya başladı.
'Mucize bal' olarak adlandırdıkları siyah balı anlatan üretici Gökhan Aydoğdu, Kaz Dağları'ndaki ormanlarda ürettikleri balları 2 yıldır Amerika'ya dünyanın en kapsamlı bal yarışmasına gönderdiklerini belirtti. Aydoğdu, "Geçen yıl finalist olmuştuk. Bu yıl ise siyah bal kategorisinde birinci olduk. Türk balını dünyada birinci yaptık. Ardından bu bala orada da talep oldu. Amerika'daki çok büyük bir bal üreticisi bu baldan talep etti. Balın kalitesini içerisindeki fenolik bileşikler belirliyor. Bu aynı zamanda balın antioksidan aktivitesini de belirliyor. Bir balı şeker niyetine de şifa niyetine de tüketebilirsiniz" dedi.
Kaz Dağları'nın endemik bitki çeşitliliğinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığına dikkat çeken Gökhan Aydoğdu, şöyle konuştu:
"Bununla ilgili bilimsel birçok kanıt var. 32 çeşit endemik bitkinin sadece Kaz Dağları'nda yetiştiği biliniyor. Kaz Dağları'nın kuzeyinde, yüksek kesimlerde Haziran ayının ilk günlerinden itibaren arılar kestane ağaçlarında çalışmaya başlıyor. Ardından meşe palamudu ağacının yaprakları ve sonrasında da pelitlerinde çalışan arılar, endemik bitkilerden de besleniyor. Zaman zaman bizim yaptığımız tıbbi bitki ekimleri de oluyor. Bunların tümü birleştiğinde ortaya değerli bir bal çıkıyor. Haziran, temmuz ve ağustos ayı boyunca arılar bal yapmaya devam ediyor ve biz de sağımı 3 ay sonunda yapıyoruz. Bu şekilde bal, hem renk hem de kıvam olarak daha koyulaşıyor. Abdurrahim Koçyiğit hocamız, kanserli hücrelerde doku çalışması yaptı. Ardından da 12 sayfalık makalesi dünyanın en prestijli tıp dergisinde yayımlandı. Bu balın fenolik bileşik oranı çok yüksek. Siyah bal, bu konuyla alakalı yapılan akademik çalışmada ön plana çıktı. Bu balın kanser hücrelerini öldürücü özelliği ortaya çıktı. İşte o mucize bal Kaz Dağları'nda yetişti."
Kaynak: DHA