“Bu bütçe lüksün ve şatafatın yani uçan, kaçan, yüzen yazlık ve kışlık sarayların bütçesidir. Bu bütçe "İtibardan tasarruf olmaz." diyen ve vatandaşını açlığa mahkûm eden bir Cumhurbaşkanlığının bütçesidir” dedi.
 
Özgür Ceylan, TBMM’de müzakereleri devam eden 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifinin Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine Genel Kurul’da parti gurubu adına konuştu. Özgür Ceylan sarayın mutfağında hazırlanmış ve AKP’nin öteden beri şikayet ettiği “faiz lobisinin” değirmenine su taşıyan bir bütçenin görüşüldüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2018'de yılında “Bu kur filan bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil, bizim geleceğimizi biz belirleyeceğiz. 24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şununla, bununla nasıl uğraşılır göreceksiniz" şeklinde konuştuğunu hatırlatarak, “2014 seçimlerinde de "Bize oy verin Türkiye'yi uçuracağız." demişti, peki, uçtu mu? Türkiye'nin değil ama yandaşın uçtuğu kesin” diye konuştu.
 
1980’lerden 2020’lere Güney Kore ve Türkiye
 
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Türkiye ve Güney Kore’nin 1980’lerden bugüne uzanan ekonomik gelişimlerini karşılaştırarak, “1980'lerde Güney Kore ve Türkiye'nin ekonomik göstergeleri benzerdi. Hatta o tarihlerde Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılası Güney Kore'den tam yüzde 33 fazlaydı. Biz de kişi başına millî gelir 2.169 dolar, Güney Kore'de ise 1.711 dolardı. 2019'da biz de kişi başına millî gelir 9.042 dolar, Güney Kore'de ise 31.762 dolardır” diye konuştu. Özgür Ceylan, iki ülke arasında oluşan farkın Güney Kore’nin insana, üretim ekonomisine yatırım yapmış olmasından kaynaklandığını ifade ederken, “Biz de durum ne? Saray, kamu-özel iş birliği projelerine, yandaş müteahhitlere yatırım yapmış, 1 liraya mal edilecek iş 5 liraya gerçekleşmiş. Türkiye'nin değil ama yandaşın uçtuğu kesin” dedi.
 
“Ülkeyi Mirasyedi Evlada Çevirdiniz”
 
Özgür Ceylan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın bütçe sunuşu sırasında, "Strateji ve Bütçe Başkanlığı kalkınma yolculuğumuza yön veren rotayı temsil etmektedir. Bütçenin girdilerden ziyade sonuç odaklı bir yaklaşımla hazırlanmasını hedefledik" şeklindeki sözlerine atıfta
 
bulunarak, “Peki, bu rotayla gemiyi karaya oturttuğunuzu görmeniz için daha ne yapmamız gerekiyor? Bu bütçeyle sözde karşı olduğunuz faiz lobisini besliyorsunuz Türkiye neyi var neyi yoksa mirasyedi evlat gibi yok pahasına elden çıkarılmış bir ülke hâline getirdiniz” dedi. Özgür Ceylan, bütçede faiz ödemelerinin 180 milyar, bütçe açığının ise 245 milyara ulaştığını belirterek, bütçe açığının millî gelirin yüzde 4'ünü aştığını söyledi. Türkiye’nin, yüksek faizle borçlanan bir ülke hâline getirildiğini ifade eden Özgür Ceylan, “Neyi var neyi yoksa mirasyedi evlat gibi yok pahasına elden çıkaran bir ülke hâline getirdiniz Türkiye'yi” diye konuştu. Özgür Ceylan iktidarın aynı hataları tekrarlayarak farklı sonuçlar elde etmeye çalıştığını söyleyerek, “Yaptıklarınız Osmanlı Döneminde tekrarlanan hataların benzeridir. 1800'lerin ikinci yarısından itibaren neredeyse kapitülasyon verilmeyen ülke kalmamıştı, 1860'tan sonra "borcu borçla kapatma" anlayışıyla devlet borçlandırılmıştır. Sonuç ise genç cumhuriyetin sırtına binen Düyun-ı Umumiye olmuştur” dedi. Özgür Ceylan, tüketici kredisi ve kredi kartı borçları yılbaşından bu yana 239 milyar lira arttığını, vatandaşın AKP döneminde kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının nedeniyle bankalara ödediği toplam faizin 591 milyar liraya ulaştığını ifade ederken, “Erbakan yaşasaydı size ne derdi biliyor musunuz? "Sizi gidi faizciler sizi!" derdi” diye konuştu.
 
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Cumhurbaşkanı Yardımcısını işaret ederek yaptığı konuşmada, “Sonuç odaklı mı olmak istiyorsunuz?” diye sorarken, “Sonuç: İŞKUR'a kayıtlı işsiz sayısı, 2003 yılında 587 bin iken 2019'un Ekiminde 4 milyona çıkmıştır. Sonuç: Vatandaşın bankalara olan borcu, 2002 yılında 6 milyar lira iken Kasım 2020'de 829 milyara çıkmıştır. Sonuç: İktidara geldiğiniz 2002 yılında 95 bin çift boşanırken 2019 yılı sonunda 155 bin çiftin boşanmasıdır. Sonuç: Kasım 2002'de 1,67 lira olan doların bugün 7.86; 1,66 olan euronun 9,56 olmasıdır; on sekiz yılda Türk lirasının yağ gibi erimesidir. Ve sonuç: Yükselen enflasyon, artan işsizlik nedeniyle vatandaşımızın karşı karşıya olduğu yoksulluk, umutsuz gençlik, mutsuz esnaf, mutsuz çiftçi, mutsuz emekli ama mutlu yandaşlardır” diye konuştu.
 
Özgür Ceylan, bütçenin israfın, lüksün ve şatafatın bütçesi olduğunu ileri sürerken, “Yani bütçe uçan, kaçan, yüzen yazlık ve kışlık sarayların bütçesidir. Bu bütçe "İtibardan tasarruf olmaz." diyen ve vatandaşını açlığı mahkûm eden bir Cumhurbaşkanlığının bütçesidir” diye konuşarak sözlerini tamamladı.
 
HABER MERKEZİ
 


Kaynak: Haber Merkezi