Yıldız, yaptığı değerlendirmede 2016 yılının son çeyreğine ait makroekonomik verilerin de yılın 3. çeyreğinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin toparlanma sürecinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), üniversitelerle ve çeşitli akademik kesimlerle 1 yıllık ortak çalışmaların neticesinde ön raporlarını hazırladıkları SAMEKS verilerini 48 aydır kamuoyu ile paylaşıyor. Her ayın son iş gününde kamuoyuna sunulan Satın Alma Müdürleri Endeksi (SAMEKS) Ocak ayı verileri açıklandı. SAMEKS Bileşik Endeksi 2017 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 46,1 puana geriledi. SAMEKS, 2016 yılının son çeyreğine ait makroekonomik verilerin yılın 3. çeyreğinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. SAMEKS Bileşik Endeksi 2017 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 46,1 puana geriledi. Endekste gözlenen bu azalışta, hizmet sektörünün önceki aya göre 3,6 puan azalış kaydederek 45,6 seviyesine gerilemesi etkili olurken, sanayi sektörü ise önceki aya göre 5,7 puan artarak 51,6 puana yükseldi. SAMEKS Bileşik Endeksi’nin 46,1 puanlık değeri, 2017 yılı Ocak ayında ekonomik aktivitenin önceki aya göre yavaşladığına işaret ederken; 51,6 puana yükselen SAMEKS Sanayi Endeksi, Türkiye ekonomisinde sanayinin çarklarının dönmeye devam ettiğini gösterdi. MÜSİAD Çanakkale Şube Başkanı Ali Osman Yıldız, Ocak ayına ait SAMEK verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve 2016 yılının son çeyreğine ait makroekonomik verilerin de yılın 3. çeyreğinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin toparlanma sürecinde olduğunu gösterdiğini belirtti. Yıldız:“ Ekim ve Kasım aylarında sırasıyla %2,0 ve %2,7 artış kaydeden sanayi üretimi ve Kasım ayında %9,7 artış kaydeden ihracat, yılın ilk 3 çeyreğinde %2,2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisindeki pozitif görünümün sürdüğüne işaret ediyor” dedi Yavaşlayan ekonomik aktivite toparlanma sürecinde Kasım 2016 döneminde hizmetler sektöründe gözlenen durgunluğun 2017 yılı Ocak ayında devam etmesi, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi’nin 0,5 puan azalarak 46,1 seviyesine gerilemesinde etkili oldu. Sanayi sektörünün hız kazanarak 51,6 seviyesine yükselmesi ise Bileşik Endeks’te gözlenen düşüşü sınırlandırdı ifadelerini kullanan Yıldız:“ Sanayi sektöründe gözlenen bu artış; başta Aralık ayında açıklanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları olmak üzere, son dönemde hükümet tarafından alınan ek tedbir ve sağlanan yeni teşviklerin piyasaya olumlu yansıdığına işaret ediyor. Buna ek olarak, girdi alımlarının 50 referans puanı üzerindeki seyri, hizmetler sektörünün de önümüzdeki aylarda toparlanacağına işaret ediyor” şeklinde konuştu. Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:“ Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, 2017 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre 5,7 puan artarak 51,6 seviyesine yükseldi. Böylece Ocak ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi 2 ay aradan sonra yeniden 50 referans puanının üzerine yükseldi ve sektördeki toparlanmaya işaret etti. Sektöre ait girdi alımlarının artmaya devam etmesi, önümüzdeki dönemde de sanayi üretiminin artış kaydedeceğinin sinyalini verdi” Hizmet Endeksi geriledi Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi; 2017 yılı Ocak ayında, bir önceki aya göre 3,6 puan azalarak 45,6 değerine geriledi. Böylece SAMEKS Hizmet Endeksi son 7 ayda 6. kez sektördeki durgunluğa işaret etti. Hizmet sektöründeki durgunluğun sürmesi ve önceki aya göre gözlenen düşüşe rağmen 54,4 puanla artışını sürdüren girdi alımları, sektörün ekonomiye olan güveninin sürdüğüne işaret etti. Bununla birlikte 40,4 puana kadar gerileyen iş hacmi, istihdamı olumsuz etkileyerek sektördeki duraksamanın derinleştiğini gösterdi. Türkiye Ekonomisi 2016 yılının üçüncü çeyreğinde %1,8 oranında küçülen Türkiye ekonomisinde son açıklanan makroekonomik veriler, son çeyrekte ekonomik aktivitenin toparlandığına işaret ediyor. Ekim ayında önceki yılın aynı dönemine göre %2,0 artış kaydederek son çeyreğe pozitif bir giriş yapan sanayi üretimi, Kasım ayında da %2,7 artarak Türkiye ekonomisinde sanayinin çarklarının dönmeye devam ettiğini gösterdi. İthalat ve ihracat arttı, dış ticaret açığı azaldı 2016 yılı Kasım ayında ihracat, önceki yılın aynı ayına göre %9,7 oranında artarak 12,8 milyar dolara yükselirken, ithalat da %6,0 artarak 16,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatta gözlenen bu genişleme 2016 yılının en hızlı artışı olarak kayıtlara geçerken, Kasım ayında dış ticaret açığı %4,1 azalarak 4,1 milyar dolara geriledi. Cari açık arttı 2016 yılı Kasım ayına ait cari işlemler açığı, bir önceki yılın Kasım ayına göre 32 milyon dolar artarak 2,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde cari açığın beklentileri altında kalmasında, cari açık tablosundaki dış ticaret açığın azalması etkili olurken, parasal olmayan altın ticaretinde de net artış kaydedildi. Sanayi üretimi 4. Çeyrek için olumlu bir tablo sundu 2016 yılı Kasım ayında sanayi üretimi, bir önceki aya göre yatay seyretti, yıllık bazda ise %2,7 oranında artış kaydetti. Ekim ayında sağlanan %2’lik artışlarla son çeyrekte ekonomik aktivitenin yeniden hızlandığına işaret eden sanayi üretimi, artışını Kasım ayında da sürdürmüş ve böylece 4. çeyrek büyüme verisi için olumlu bir tablo sundu. İşsizlik 1,3 puan arttı Eylül, Ekim ve Kasım dönemlerinin ortalaması alınarak hesaplanan Ekim 2016 dönemi işsizlik rakamları, geçtiğimiz aya göre 0,5, önceki yılın aynı ayına göre ise 1,3 puan artarak arındırılmamış veriye göre %11,8 seviyesinde gerçekleşti. %11,8’lik işsizlik oranı son 6,5 senenin (79 ay) en yüksek işsizlik oranı olarak kayıtlara geçti. İşsizlik en son Mart 2010 döneminde %12,8’le %11,8’lik Ekim 2016 işsizlik oranının üzerinde gerçekleşmişti. Enflasyon beklentilerin üzerinde 2016 yılı Aralık ayı tüketici fiyatları aylık ve yıllık olarak beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Aylık olarak %1,64 artış kaydeden tüketici fiyatları (beklenti %0,90 artış olacağı yönündeydi), yıllık bazda da %8,53 (beklenti %7,60 artış olacağı yönündeydi) artış kaydetti. Böylece manşet enflasyonda Ağustos ayında başlayan düşüş Aralık ayında sona erdi, yılsonu enflasyonu %8,53 düzeyinde gerçekleşti. Dünya Ekonomisi 2017 yılının ilk ayında küresel ekonominin başlıca gündemleri; 20 Ocak’taki yemin töreniyle başkanlık görevini resmi olarak devralan Donald Trump’ın izleyeceği muhtemel ekonomi politikaları, Çin ekonomisinde beklentilerle paralel gerçekleşen 2016 yılı büyüme verisi ve Avro Bölgesi’nde toparlanmaya işaret eden makroekonomik veriler oldu. Trump ekonomik büyümeyi amaçlayan planlarını açıkladı 20 Ocak’ta ABD başkanlığı görevini devralan Donald Trump’ın, seçim kampanyası kapsamında verdiği ekonomik vaatlere yönelik hızlı bir başlangıç yaptığı gözlemlendi. Önce ABD’yi Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı (TPP)’ndan çeken Trump, önümüzdeki 10 yılda 25 milyon kişiye istihdam yaratmayı ve yıllık %4,0 büyümeyi amaçlayan planlarını açıkladı. Bu kapsamda Amerikan iş alemi üzerindeki regülasyonların en az 3/4’ünün kaldırılması planlanırken, Amerika menşeili şirketlerin üretimlerini ABD’ye taşımaları için vergi kesintisi ve petrol üretiminin artırılması öngörülüyor. Bunlara ek olarak FED’in 2019 yılına kadar faiz artırım sürecini sürdürmesi ve politika faizinin %3 seviyesine kadar çekilmesi orta vadeli hedefler arasında yer alıyor. Çin ekonomisi için 2017 zor geçebilir Çin ekonomisinin, piyasa beklentilerine uygun şekilde 2016 yılında %6,7 büyüdüğü açıklandı. Bununla birlikte 2017 yılının Çin ekonomisi için önemli zorluklar içermesi bekleniyor. ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın Çin’e karşı takınacağı siyasi ve ekonomik tutumun sert olması durumunda, Çin’in ihracat gelirlerinde ciddi düşüşler olması beklenirken; ülkede özel sektör borçlarının yüksek seviyede seyretmesi nedeniyle ortaya çıkan riskler genişleyici para politikasının sürdürüleceğine işaret ediyor. Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi beklentileri aştı Avro Bölgesi’nde ise yılın son ayında %3,2 artış kaydederek beklentileri aşan sanayi üretiminin yanı sıra, yaklaşık 6 yılın en yüksek seviyesine ulaşan imalat sanayii PMI verisi; bölge ekonomisine dair pozitif sinyaller verdi. Bu gelişmelere ek olarak, %1,1 ile son 3,5 yılın en yüksek seviyesine çıkan enflasyon, deflasyon riskinden nispeten uzaklaşıldığına işaret etti.
Kaynak: Haber Merkezi