Göz çevresi sorunlarının en zorlularından olan gözaltı morluklarının genellikle dolaşım sistemi bozukluklarına bağlı olduğuna vurgu yapan Medikal Estetik Uzmanı Dr. Oğuz Uçar, “Tedavide temel yaklaşım bu sorunu düzeltmek olmalıdır. Deride ortaya çıkan değişiklikleri mezoterapi, dolgu enjeksiyonu, lazer, radyofrekans ve plazma gibi enerjiler ile tedavi etmek mümkünse de dolaşım kaynaklı bir sorun varsa beraberinde bu duruma yönelik de bir tedavi planı yapılmalıdır” dedi. Uçar, cilt altına verilen karbondioksit gazı ile dolaşım sisteminin uyarıldığını ve bu sayede göz çevresinde oksijen artışı sağlandığını söyledi.
“KARBONDİOKSİT GAZI İLE DOLAŞIM SİSTEMİ UYARILIYOR”
Deri altına saflaştırılmış medikal karbondioksit gazı enjeksiyonunun çok uzun zamandır dolaşım kaynaklı sorunların tedavisi amacıyla kullanıldığını ifade eden Dr. Oğuz Uçar, “Cilt altına verilen karbondioksit gazı ile dolaşım sistemi uyarılır, dokuya daha çok kan akımı çekilir. Bu sayede oksijenlenme artışı sağlanır. Belli aralıklarla tekrarlanan uygulama ile sağlıklı yeni damarlar üretilmeye başlar. Derinin mor görünümündeki iyileşme dışında elastikiyet artışı, cilt kalitesinde iyileşme gibi sonuçlar da görülmektedir. Klinik çalışmalarda uygulama yapılan bölgede kolajen seviyesinde artış saptanmıştır. Yapılan klinik çalışmaların da ışığında göz çevresi derisinde ve deri altındaki yapılarda başta damarsal yapıda görülen olumlu değişikliklerle göz çevresinde de kullanıma sunulmuştur” diye konuştu.
“KISA SÜREDE NORMALE DÖNÜYOR”
Bölgenin yapısına göre özelleştirilmiş bir karboksiterapi uygulaması olan ‘Eyelit’ hakkında bilgi veren Dr. Oğuz Uçar, “Eyelit medikal karbondioksit tüpünden elde edilen saflaştırılmış gazın düşük basınç ve doku ısı seviyesine ısıtarak konforlu bir tedavi imkânı sunmaktadır. Tekrarlı seanslar halinde yapılan tedavi yaklaşık 10-15 dakikada tamamlanırken işlem esnasında şişen göz kapakları işlemin hemen arkasından çok kısa sürede normale dönmektedir” açıklamasında bulundu.
“FARKLI TEDAVİLERLE KOMBİNASYON GEREKTİRİR”
Morluk ile derinin yapısında bozulmalar, torbalanmalar ile çökme gibi durumlarda farklı tedavilerle kombinasyon gerektirir” diyen Dr. Uçar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Göz çevresindeki derinin beslenmesine yönelik kullanılan mezoterapi, derinin yenilenmesini uyarmak için kullanılan lazerler, radyofrekans ve plazma enerjileri gibi pek çok tedavi ile sorunsuz bir şekilde kombine edilebilir. Bu tedavilerin öncesinde karboksiterapi ile bölge kan akımının düzenlenmesi arkasından yapılacak tedavilerden daha iyi sonuçlar almayı sağlayacaktır. Yapısal bozulmalarda gözaltı çukurlarının direk dolgu ile düzeltmesi yerine bu tür bir yaklaşım çok daha iyi sonuçlar sağlayacaktır.”
Eyelit tedavisinin sonuçları hakkında da bilgi veren Dr. Oğuz Uçar, “Vücutta yapısal değişiklik hedefleyen tüm tedavilerde olduğu gibi dokudaki değişikliklerin ortaya çıkması için gereken yaklaşık on beşinci günden sonra beklenmelidir. Altta yatan başka sağlık sorunları gibi durumlara da bağlı olmak üzere bölgedeki yapısal iyileşme çok uzun süreler boyunca iyi kalmaya yardımcı olacaktır” dedi.
dha
Kaynak: DHA