Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) başlattığı ve sağlık meslek örgütlerinin desteklediği eylemler çerçevesinde, tüm sağlık çalışanları geçtiğimiz gün tüm Türkiye’de bir gün sürecek beyaz greve (G(ö)EV) gitti. Acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak, yoğun bakım ve yatan hastalara verilenler dışındaki tüm hizmetler durdu.
 
Türk Tabipleri Birliği ile sağlık emek-meslek örgütlerinin çağrısıyla özlük hakları ile ilgili düzenleme içeren yasa tasarısının iktidar tarafından Meclis içtüzüğüne aykırı biçimde geri çekilmesi üzerine G(ö)REV eylemleri başladı. Çanakkale Tabip Odası'nın öncülüğünde Biga Devlet Hastanesi'nde de doktorlar basın açıklaması yaptılar.
 
İŞTE O AÇIKLAMA:
 
"OYALAMA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ"
 
"Ekim 2021 tarihinden bu yana başlattığımız eylemlilik sürecimizin sonucunda bugün ülkenin dört bir yanında BEYAZ G(ö)REV’deyiz. Sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi sizlerle paylaşmak, sesimizin duyulmasını sağlamak için buradayız. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak yıllardır sorunlarımızı anlatmaya ve çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz, ancak bugüne değin taleplerimiz dikkate alınmadı.TTB olarak Sağlık Bakanı’ndan 463 gün önce istediğimiz randevuya ne yazık ki hâlâ yanıt verilmiş değil. Bu nedenle sesimizin duyulması için bugün alanlardayız ve sesimiz yine duyulmazsa daha uzun süreli G(ö)REV’lere hazırız. Sağlığı alınıp satılan bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri, doktorları ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programı ile hekimlerin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş, halkın sağlık hakkı elinden alınmış: gelinen aşamada sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir."
 
"TIP EĞİTİMİ NİTELİKSİZ HALE GELDİ"
 
"Sağlık alanında şiddet her geçen gün artmaktadır. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise Sağlık Bakanlığının gündeminde dahi değildir. Bir diğer olumsuzluk ise kışkırtılmış sağlık talebi ile artan iş yüküdür. Hekimler ve sağlık çalışanları yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücret yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ve puan hesapları ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, ekip ruhu ortadan kalkmaktadır. Tıp eğitimi niteliksiz hale gelmiş, yetersiz öğretim kadrosu ile açılan 150’ye yakın tıp fakültesinde ve 100’ü aşkın diş hekimliği fakültesinde: hem öğrenciler hem de uzmanlık eğitimi alan asistan hekimler yetersiz ve güç koşullarda iyi hekim olma kaygısı içerisinde bırakılmışlardır. Asistan hekimler ve tıp öğrencileri bu koşullarda hızla ülke dışında çalışma ve yaşama olanaklarını aramaya başlamışlardır. Sağlığın ticarileşmesinin sürdürülemez olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Sorunlarımızın sağlık sisteminden kaynaklı olduğu ortadadır. Bu sistemle ve bu koşullarda daha fazla çalışamayacak hekimler olarak haykırıyoruz, bu gidişle devlet hastanelerinden ilk fırsatta ayrılan hekimler nedeniyle sağlık hizmeti aksayacak, devlet hastanelerinden kaliteli sağlık hizmeti alınamayacaktır. Bugün.bunları halkımıza ve duymayan kulaklara duyurmak için BEYAZ G(ö)REV’deyiz."
 
"TALEPLERİMİZİ PAYLAŞIYORUZ"
 
"İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerin gelirlerinde düzenleme içeren, ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan seyyanen zamla ilgili tasarının geri çekilmesine, ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen unutturulmaya çalışılmasına itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak, özellikle SSK’lı ve BağKur’lu çalışanları ve emekliler eklenerek derhal Meclis’e getirilmelidir. Çalışmakta olan pratisyen ve asistan hekimlerin temel ücretleri yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimlerin ise üç katı olmalıdır. Emekliliğimize de yansıyacak insanca yaşayabileceğimiz temel bir ücreti sağlayacak şekilde ekonomik ve özlük haklarımız için yeni bir düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin önerdiği diğer sağlık emek-meslek örgütlerinin desteklediği etkili ve caydırıcı yeni bir “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılmalıdır. COVID-19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı kabul edilmelidir. COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılmalıdır. 2021 yılında yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği iptal edilerek, ilgili meslek örgütleri ile birlikte, ASM’lerde çalışmayı kolaylaştıracak demokratik bir yönetmelik yayınlanmalıdır. Pandemi süresince çalıştığımız her yıl için tüm sağlık çalışanlarına 120 gün fiili hizmet süresi zammı verilmeli, hekimlerin ek göstergesi 7.200, diğer sağlık çalışanlarının 3.600 olacak şekilde düzenlenmelidir. Taleplerimiz yerine getirilmediği takdirde, tüm meslek örgütleri ve sendikalar  olarak haklarımızı alana kadar daha güçlü eylem ve etkinliklere hazır olduğumuzu, hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanmaya kararlı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz."
 
“HASTALAR TIBBİ ZARAR GÖRMEYECEK” 
 
TTB'nin açıklamasına göre aşağıda belirtilenler dışındaki tüm sağlık hizmetleri duracak:
 
* G(ö)REV etkinliğinde olduğu gibi eylem süresince acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak, yoğun bakım ve yatan hastaların tıbbi zarar görmemeleri için özel gayret gösterilecek
 
* Covid-19 veya Covid-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek; diğer hastalarımıza nöbet düzeninde sağlık hizmeti verilecek.
 
* Sağlık hizmeti sunulan tüm birimlerde, acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacak. Acil servisler eylem süresince gerektiğinde görevli hekimlerce takviye edilecek.
 
* Acil hizmetin verilebilmesi için sağlık kuruluşlarının acillerine ulaşım konusunda engel çıkarılmamasına özen gösterilecek.
 
* Yoğun bakım hastalarının -eylem nedeniyle- tedavilerinde hiçbir aksamaya yol açılmaması için her zamanki duyarlılıkla hizmetin sürdürülmesine dikkat edilecek.
 
* Acil ve riskli gebelere, diyaliz hastalarına ve kanser hastalarına sağlık hizmeti sunulmaya devam edilecek.
 
* Servislerde yatarak tedavi görmekte olan hastaların her türlü tıbbi işleminin aksatılmadan yürütülmesini sağlayabilecek sayıda sağlık çalışanı, mesai dışı sürelerde (gece ve hafta sonu nöbetleri, vb.) olduğu gibi servislerde hazır bulunacaktır.
 
MEHMET ÖZDEŞ
 


Kaynak: Biganın Sesi