İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden Klinik Psikolog Sevgi Umuç, “Bu süreçte ebeveynlerin sınavı nasıl algıladıkları, çocukların da nasıl algıladığıyla paraleldir. Ailelerin endişeli olması çocukların da stresini arttırır’’ ifadelerini kullandı.
“Sınav yaklaştıkça çocuğunuzun hissettiğini ona sorabilirsiniz” diyen Umuç, şu tavsiyelerde bulundu:
“Ailesi tarafından anlaşılmak, onların rahatlaması için en büyük ihtiyacından biridir. Sizin amacınız çocuğunuzun kaygısını tamamıyla yok etmek değil, belli bir düzeyde tutmasına yardımcı olmaktır. Ergenlik dönem özellikleri ve sınavın yaratmış olduğu stresle birlikte gençler aileleriyle zaman geçirmektense akranlarıyla zaman geçirmeye daha fazla ihtiyaç duyabilirler. Evde aileyle sıkça zaman geçirmenin onlar için oldukça zorlayıcı olabileceğini bilmenizde fayda vardır. Çocuğunuzun bu konudaki taleplerini kişisel algılamayıp kendilerine anlayışlı bir tutum sergilemeniz önemlidir.
“Tek odağınız sınav başarısı olmasın, başarısızlık durumunda da onları seveceğinizi, her koşulda yanlarında olacağınızı söyleyebilirsiniz. Zor şartlarda sınava hazırlandıklarını kabul edin. Bu sebeple sonuçtan bağımsız çabasını takdir edin. Geçmiş dönemlerde de kaygılı hissettiği durumlardaki başarılarını hatırlatın. En önemlisi çocuğunuzu başka öğrencilerle kıyaslamadan kaçının. Her insan biriciktir, kişilik örüntüsü, olaylar karşısında gösterdiği tepki farklıdır, stresle baş etme kabiliyetleri ayrı ayrıdır.”
DHA
Kaynak: DHA